Fındık piyasası ile ilgili son dakika açıklaması: "Fındık güç kaybediyor"

İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Ali Haydar Gören, fındıktaki son durum ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. İşte fındıkta son durum ve fındığın güç kaybetmesinin nedenleri.

Yayınlanma:
Fındık piyasası ile ilgili son dakika açıklaması: "Fındık güç kaybediyor"

İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (İFMİB) Başkanı Ali Haydar Gören, tüm kesimleri Türkiye’nin dünya fındık üretiminde gerilemesine yol açan külleme hastalığıyla birlikte mücadeleye çağırdı. Katıldığı bir programda konuşan Gören, “Külleme hastalığı nedeniyle 2016 yılında 100 bin ton civarında yani yaklaşık 300 milyon dolar kayıp yaşadık” ifadelerini kullandı.

İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, fındık üretim sezonunun yaklaşması ve zarara yol açan külleme hastalığı nedeniyle düzenlediği toplantıda, Tarım Bakanlığı başta olmak üzere ziraat odaları, borsalar ve ihracatçı birlikleri olarak tüm kesimleri fındıkta külleme hastalığıyla mücadeleye çağırdı.

Türkiye’nin 15 yıl öncesinde dünya fındık üretiminin yüzde 85’ini karşılarken, şimdilerde bu oranın yüzde 65’lere kadar düştüğüne dikkat çeken Başkan Gören “Yaşadığımız üretim kaybında, rakip ülkelerin sayısının artması ve içerde yapılan çeşitli uygulama hatalarının yanında son yıllarda ortaya çıkan külleme hastalığı da önemli bir etken oldu" dedi ve ekledi:

"Külleme nedeniyle üç yıl önce kayıp yoktu ama geçen yıl 100 bin ton civarında yani yaklaşık 300 milyon dolar kayıp yaşandığını düşünüyoruz” dedi. Başkan Gören, “Türkiye'de fındık üretimi yapılan 700 bin hektar alanın yüzde 80’inde külleme ile mücadele gerekiyor. Külleme ile mücadelede ilaçlama ve işçilik maliyeti dönüm başına 45 lira. Yani külleme ile mücadelenin toplam maliyeti yaklaşık 250 milyon lira dolayında.

“Fındık, şu anda tarımın lokomotifi. Toplam ihracatın da yüzde 1.5’una denk geliyor. Türkiye ekonomisine net ihracat geliri sağladığı için büyük önem arz eden fındıkta külleme hastalığının yüzde 100 çözümü var ama uygulama konusunda sıkıntı yaşıyoruz.

"Külleme hastalığının fındığa birinci etkisi kalitedir. Tüm dünyada uzun yıllardır ‘Biz Türk fındığıyız’ diye sloganımız var. Ama şimdi fındık olduğu yerde çürüyor. Eskiye kıyasla acı bir tadı var. Bu hastalık nasıl ortaya çıktı, siber savaş mı yaşanıyor, tüm bu soruların araştırılması gerekiyor. Ar-Ge çalışması yapılması lazım. Bize fiyat değil, bol ve kaliteli ürün lazım."

Rekolte, fiyat ve verimliliğin üretim ve ihracat için önemli olduğuna değinen Ali Haydar Gören, külleme hastalığına karşı mücadelenin üreticiler tarafından uygulanmaması nedeniyle ise rekolte ve kalitenin olumsuz etkilendiğini vurguladı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı başta olmak üzere ziraat borsaları, odalar, ihracatçı birliklerini külleme hastalığı ile birlikte mücadeleye çağıran Gören, “Külleme nedeniyle üç yıl önce kayıp yoktu ama geçen yıl 100 bin ton civarında kayıp yaşandığını düşünüyoruz. Üreticide sorun çözüldüğü sorun da yüzde 80 çözülür” diye konuştu.

Rekolte Çalışması Normal Bir Çalışmadır

Fındıkta ayrıca rekolte tahminlerin de yıllardır tartışma konusu olduğunu vurgulayan İFMİB Başkanı Ali Haydar Gören, “Türkiye’de 40’ın üzerinde firma, kurum ya da kuruluş, ileriyi görebilmek adına bu araştırmayı yaptırıyor. Bu anlamda rekolte çalışması kadar normal bir şey yok. Ayrıca tahminler de değişkenlik arz edebilir. Mesela bizim yaptığımız araştırmada bu yıl 550 bin ton gibi bir beklenti var. 15 gün sonra tekrar araştıracağız. Birçok değişkenin etkisiyle bu tahmin, artabilir de eksilebilir de... Asıl rekolte kendini 15 Haziran gibi belli eder” diye konuştu.

Küllenme Yüzde 10 ile 20 Arasında Zarar Verdi

Fındık Araştırma Enstitüsü Bitki Sağlığı Bölüm Sorumlusu Dr. Arzu Sezer de külleme hastalığının Türkiye’de uzun yıllardır görüldüğünü, bununla birlikte 2013 yılından itibaren bilinenden farklı bir hastalık etmenin devreye girmesiyle ürün üzerinde daha fazla zarar oluşturduğuna dikkat çekti.

Fındık üretiminde 2014 yılından itibaren külleme nedeniyle yüzde 10 ila 20 verim kaybı yaşandığını belirten Sezer, hastalığın fındık üzerinde oluşturduğu riske ilişkin şu bilgileri verdi:

“Külleme, bir mantar grubunun neden olduğu hastalıktır. Fındık yaprağı ve çotanaklar üzerinde önceleri beyaz un serpilmiş gibi lekeler meydana gelir. Zamanla bitki dokularında kurumalar, vaktinden önce dökümler oluşur. Ve yaprakların fotosentezini azaltırlar. Sonuç olarak külleme fındıkta gelişme geriliği yaratarak kaliteyi olumsuz yönde etkiler, zamanla ürün kaybına yol açar. Hastalıkla mücadelenin Tarım Bakanlığının Zirai Mücadele Teknik Talimatı doğrultusunda yürütülmesi gerekiyor. Buna göre kültürel önlemler olarak yere dökülen yapraklar ve diğer bitki artıklarının toplanması ve imha edilmesi gerekiyor. Böylece hastalığın gelecek seneye geçişi azaltılıyor. Ayrıca bahçe içinde iyi bir budama ve yabancı ot mücadelesinin de yapılmalı. Hastalığın kimyasal mücadelesinde ise çotanak bağlama döneminde ilaçlamalara başlanması gerekiyor. Ve sezon boyunca 3 ila 6 arasında ilaçlama yapılmalı.”

Üreticisi Olmayan Şili'de 35 bin Ton Fındık Yetiştirildi

İFMİB Başkan Yardımcısı Ahmet Bilge Anbarlılar de “Külleme hastalığı 2014 yılında yaprakta vardı, 2015’te çotanakta vardı. Bir şey olmaz derken 2016’da ürün kaybı nedeniyle küllemeyi ciddiye almaya başladık. İki yıl göz ardı ettik. Bu yıl iletişim açısından çok önemli yerlere geldik. Çözüm konusunda hesap yapıyoruz. Ürün kaybı ile ilaçlama maliyeti karşılaştırınca, ürün çok kıymetli hale geliyor. Ziraat Odaları ile bilgilendirme yapıyoruz” dedi.

Fındık konusunda Şili gibi bazı dünya ülkelerinin hatırı sayılır üretim başarıları elde ettiğine de dikkat çeken Anbarlılar “Şili 15 yıl önce fındık üreticisi değildi. Ancak son dönemde muazzam bir rekolte artışı oldu ve 30-35 bin ton fındık elde edildi. Ülkede dönüm verimliliğinin 250 kilogram olduğunu öğrendik. Şili çok kurak bir ülke ama su kaynakları gelişmiş durumda. Fındıkları suladıkları zaman bambaşka bir verim ortaya çıkarıp tam performans alabiliyorlar. Bizlerin yarısı kadar bir alanda ekim yapıp, bizden daha çok fındık alabilirler. Ve şu an Şili’de taze fındık var, bizde ise sekiz aylık fındık var. Fındık net ihracat geliri elde ettiğimiz bir ürün olması nedeniyle sahip çıkmamız gereken bir ürün” diye konuştu.

5haber.com  | İstanbul

DHA

Yorum Yapmak İçin Tıklayınız0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.