"Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak" Filminin Yönetmeni Ali İlhan ile yaptığımız röportaj

"Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak" Filminin Yönetmeni Ali İlhan ile yaptığımız röportaj

Yayınlanma:
"Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak" Filminin Yönetmeni Ali İlhan ile yaptığımız röportaj

Türk yapımı "Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak" Filminin Yönetmeni Ali İlhan ile yaptığımız röportaj sizlerle.

1980 doğumlu olan genç yönetmen Ali İlhan, 2008 yılında İtalya’nın Rimini kentine yerleşti. Rimini'de tanıştığı "Sinyora Enrica"dan esinlenerek "Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak" adlı ilk uzun metraj filminin senaryosunu yazdı.

Ali İlhan’ın yönettiği ve 2 Altın Portakal ödüllü "Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak"ta Claudia Cardinale, İsmail Hacıoğlu, Lavinia Longhi, Nilay Cennetkuşu ile Teoman Kumbaracıbaşı rol aldı. Komedi ve dram sahneleriyle ilgi çeken filmin konusu ise şöyle:

"Yıllar önce oğlunu ve kendisini terk eden kocasından sonra hiçbir erkeği kapısından bile geçirmeyen Sinyora Enrica, evindeki boş odaları kız öğrencilere kiralamakta ve pazarda çalışmaktadır. Yıllarca bozmadığı bu kuralı, evine gelen Türk öğrenci Ekin için bozar. Enrica’nın oğlu Giovanni’nin annesine karşı haksız davranışları, Ekin’in de Enrica’ya karşı bir koruma duygusuna dönüşür ve aralarında bir gönül bağı oluşur."

Sinemanın büyüsüne ilk kez 4-5 yaşlarında kapıldığını söyleyen İlhan, babasının sinemaya götürdüğünü ve gittikleri ilk filmin Superman filmi olduğunu söyledi. Filmin yarısında sinemaya giren küçük İlhan tam o sırada Superman’in gömleğini açıp, Clark Kent’ten Superman’e dönüştüğü sahneye denk geldiğini ve uçan bir adamı görmenin büyüleyici olduğunu belirtti. Büyüden etkilenmekle kalmayıp bunu icraata döken Ali İlhan önce kısa filmler çekti daha sonra ise İtalya’ya giderek ilk uzun metrajını çekti ve bu filmle birçok ödül kazanmayı başardı.

İlk uzun metraj filmi “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak”ın doğuş hikâyesini Ali İlhan şöyle anlattı; 

“Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak benim 24 yaşındayken şans eseri gittiğim Rimini, İtalya’da “Sinyora Enrica” ile tanışmamla başlayan bir hikâyedir. Daha sonrasında 4 sene sonra yine aynı yere gittim. Noel zamanında öğle yemeği yemiştik. O yemeği yerken bir fotoğraf çekmiştim. O fotoğrafta ikimiz ayakta kadehlerimizi tokuşturuyorduk. Ve aylar sonrasında fotoğraflara geri dönüp bakarken bu fotoğrafın ‘harika bir poster olabileceğini’ düşündüm. Bir film posterini andırıyordu. O zaman bu bir film posteri olabilirse ismi ne olur diye düşündüm. O zaman aklıma ‘Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak’ geldi. Artık o dakika o saniyeler de bir film doğuyordu.”

“İlk uzun Metrajlı filmime ilham veren, bana koca bir senaryo yazdıran fotoğraf… 18 Şubat 2008 sabahı eski resimlere göz atarken 5 dakika boyunca sessizce bu resmi izledim... ve aklımda bir isim belirdi…

"Diventare Italiano Con La Signora Enrica"

(Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak)

o dakika o saniyelerde bir film doğuyordu…”

İlk filminin kazandırdığı en büyük tecrübe ne olduğunu ve ikinci filmde dikkat etmesi gerekenleri sorduğumuzda Ali İlhan şöyle yanıt verdi; 

“Bu film hem benim hem de yapımcının ilk filmi olmasından dolayı bir takım yerlerde eksik kaldık. Özellikle filmin pazarlama stratejisi konusunda. Örneğin; tüm film İtalya'da geçmesine ve İtalyanca olmasına rağmen filmin İtalya'da gösterim şansı bulamaması biraz üzücü. Bir İtalyan ortak yapımcımız olsaydı filmin kaderi daha farklı olurdu. Sanırım ikinci filmimde en çok dikkat edeceğim şey bu olacak. Çünkü bu stratejiler yapımcının işi olsa da yönetmenin de kaderini etkiliyor. Bu yüzden dikkatli olmak olmaz.” Dedi.

Yeni Film Hazırlıkları Başladı 

2. filmin hazırlıklarına başlayan Ali İlhan’ın yeni filminin türü Romantik-Komedi olup film kısaca birbirinden çılgın üç çiftin hayatlarının aynı apartmanda kesişmesini anlatacak. İzleyicileri ise naif ve içten bir film bekliyor.

Yeni film hakkında Ali İlhan şu bilgileri verdi; “Film İtalya’da çekilecek, Filmin mekânı belli ama bu mekânı asla telaffuz etmeyeceği söyledi. (Seyirciyi bir sürpriz bekliyor…) Filmin İngilizce çekileceğini belirten İlhan; Türkiye de çekilirse veya İtalya da çekilirse insanların şunu demesini istemiyorum. Neden İtalyanlar, İngilizce konuşuyor ya da neden Türkler, İngilizce konuşuyor denmesini istemiyorum. O yüzden zamansız ve mekânsız bir film olacak. İtalyan bir yapımcı var muhtemelen ortak yapım olabilir. Türkiye’den bağlantılarım var ya da İtalya-Fransa-Türk ortak yapımda olabilir.”

İkinci filminde Claudia Cardinale ve Adrien Brody filmde rol alacak mı? Diye sorduğumuz Ali İlhan; Üzerinde konuştuklarını ancak henüz daha net bir şey olmadığını ama Türk oyuncu olabileceğini söyledi.

Örnek ve İlham Aldığı Yönetmenler

Türkiye’den Yavuz Turgul’u örnek alan İlhan, dünyadan Federico Fellini ve Sergio Leone’ den ilham aldığını söyledi. Sevdiği ilk 5 filmi ise şöyle belirtti:

1- Once Upon a Time in America / Sergio Leone

2- 8½ (Otto e Mezzo) / Federico Fellini

3- I Vitelloni / Federico Fellini

4- The Apartment / Billy Wilder

5- Three Colors: White / Krzysztof Kieślowski

İtalyan Sineması ile Türk sinemasından hangisine daha yakın olduğunu sorduğumuz Ali İlhan; “Doğduğum ve büyüdüğüm yerden ve şu anda yaşadığım ülkeden hem Türkiye’den hem İtalya’dan besleniyorum.” Kendi filmlerini İtalyan sineması ya da Türk sineması olarak adlandırmak istemeyen İlhan, “Benim için böyle bir kalıplaşma yok böyle bir hissiyatım yok.” sözlerine ekledi.

Gişe filmi, festival filmi ayrımına inanıyor musunuz? Sorumuza Ali İlhan şöyle yanıt verdi; 

“İnanıyorum evet. Bazı cesur yapımcılar ve yönetmenler büyük yatırımları göze alarak seyirciyle buluşmak için filmler yapıyor. Bir de festivaller de ödül almak için çekilen filmler var. Ne yazık ki bu filmlerden çok azı iyi bir film çekmek için yola çıkıyor. Sanki bir formül var ve o tarz bir film yaparsanız size mutlaka ödül veriyorlar. Film sizi mutlu edip güldürmeyi de başarırsa sanki ödül almayı hak etmiyor gibi bir algı var. Bu yüzden dikkat edin tüm ödül almış filmler ciddi filmler, sizi asla bir kere bile güldürmeyen filmler. Hâlbuki yüzü gülen filmler güzeldir. Bazen size ciddi ve sıkıcı bir filmden daha fazla şey katabilir.

Bence önemli olan iyi bir film çekmek için yola çıkmak. Film samimiyse sonra bir şekilde seyircisine ya sinema da ya da festivallerde ulaşıyor.” Dedi.

“Bu işe Baş Koymak Gerekiyor. Sinema deli işi”

Türkiye’deki sinema bağımlılarına ve yönetmen olmak isteyen gençlere neler söylemek istediğini sorduğumuz Ali İlhan

“Öncelikle harika bir hikâye bulsunlar. (ama bu hikâye şöyle bir hikâye değil; hayatımı filme alsalar harika bir film olur değil.) İnsanlar neden buna gidebilir diye sorduklarında cevapları olması lazım. Tekrarlarsak çok iyi bir hikâye var ve bu hikâyeye gerçekten %100 inanmaları lazım. Ve gereği neyse onu yapmaları lazım yönetmen olmak güzel bir meslek fakat gerçekten bu işe başını koymak gerekiyor. Zor bir süreç bekliyor. Film çekmek başlı başına bir yol. Yazmak, fikir bulmak zor, onu çekeceğiniz milyon dolarları bulmak daha da daha zor.” Diyen İlhan, ‘sinema deli işi’ sözüyle sözlerini tamamladı.

5haber.com ekibi olarak yönetmen Ali İlhan’a bize ayırdığı vakitten dolayı teşekkür ediyor yeni filmde başarılar diliyoruz.

Röportaj: Gül Çelik / 5haber.com / @sinemabagimlisi

Yorum Yapmak İçin Tıklayınız0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.